7 Haziran 2008 Cumartesi

Ölüm Meleği - Giriş


Kitabın Orjinal İsmi: Nemesis
Yayın Tarihi: 1971

ESRARLI OLAYLARLA İLGİSİ OLANLAR
Jane Marple: Yaşlı hiç evlenmemiş bir bayan. Kötülüğün kokusunu alırdı.
Jason Rafiel: Zengin bir iş adamı. Adaletin yerine gelmesini istiyordu.
Esther Walters: Bay Rafiel'in sekreteri. İyi ve dürüst bir kadındı.
Cherry: Miss Marple'ın hizmetçisi. Onun yorulmasını istemiyordu.
Brodribb-Schuster: Bay Rafiel'in avukatları. Adamın, Miss Jane Marple'dan ne istediğini anlayamıyorlardı.
Bayan Sandbourne : Genç bir kadın. Otobüs turlarını yönetiyordu.
Geraldine Riseley-Porter : Sosyeteden bir kadın. Kendisinin çok önemli olduğunu düşünüyordu.
Joanna Crawford: Bayan Riseley-Porter'ın yeğeni. Çok becerikli bir kızdı..
Elizabeth Temple: Tanınmış bir okulun eski müdiresi. Şahsiyet sahibi bir kadındı.
Albay Walker ve eşi: Orta yaşlı bir çift. Otobüsle gezintiye çıkmışlardı.
Mamie ve Henry Butler : Amerikalı bir karıkoca. Seyahate meraklıydılar.
Profesör Wanstead: Psikoloji ve pataloji alanlarında isim yapmıştı.
Richard Jameson: Mimar. Eski şatoları inceliyordu.
Miss Lumley ve Miss Bentham: Yaşlı iki arkadaş. Kedilerini evde bırakarak yolculuğa çıkmışlardı.
Miss Barrow ve Miss Cooke: Orta yaşlı iki arkadaş. Davranışları biraz gizemliydi.
Bay Caspar: Bir yabancı. Fazla heyecanlıbir adamdı.
Emlyn Price: Bir delikanlı. Joanna Crawford'la ilgileniyordu.
Laviniâ Glynn: Eski konakta oturan üç kardeşten ortancası. İyi bir kadındı.
Clotilde Bradbury-Scott: Lavinia'nın ablası. Çok üzgün bir hali vardı.
Anthea Bradbury-Scott: Clotilde ve Lavinia'nın küçük kardeşleri. Biraz anormaldi.
Michael Rafiel: Bay Rafiel'in oğlu. Çok yakışıklı fakat ahlaksız bir gençti.
Nora Broad: Genç bir kız. Erkek delisi olduğu söyleniyordu.
Verity Hunt: Güzelliğiyle dikkati çeken bir genç kız. Evlenmekten vazgeçmişti.
Başdiyakoz Brabazon: Yaşlı bir din adamı. Gelmeyen bir damatla gelini beklemişti.

MİSS MARPLE'IN ELİNDE ŞU İPUÇLARI VARDI:
•Kırmızı-siyah, kareli bir kazak...
•Bir çiçek...
•Eski bir ev...
•Bir mektup...
•Bir resim...
•Bir fincan kahve...
•Bir otobüs dolusu yolcu...
•Kıyılamayan bir nikâh...
•"Kurşuni Koç" kayaları...
•Bir paket...

MİSS MARPLE'IN ESRARI ÇÖZEBİLMESİ İÇİN ŞU SORULARI CEVAPLANDIRMASI GEREKİYORDU:
•Elizabeth, "Dünyanın en korkunç kelimesi 'sevgi'dir," derken neyi kastetmişti?
•Bay Rafiel, Miss Marple'ın ne yapmasını istiyordu?
•Miss Cooke'la Miss Barrow neden yaşlı kadından kaçıyorlardı?
•Anthea gerçekten bahçeden korkuyor muydu?
•Eski konaktaki gizli acının kaynağı neydi?
•Nora nereye gitmişti?
•Verity niçin nişanı bozmuştu?
•Miss Cooke bahçıvanlıktan gerçekten anlıyor muydu?
•Profesör Wanstead dost muydu? Yoksa düşman mı?
•Michael gerçekten suçlu muydu?

Arka Kapak
Jane Marple hiç beklemediği birinden bir mektup alır. Yolculuklarının birinde tanıştığı Bay Rafiel’den gelen mektup yaşlı kadını şaşırtır.
Kısa bir süre önce ölen adam, onun adalet duygusuna güvendiğinden söz ederek bir cinayet olayının ortaya çıkarılmasını istemektedir.
Ama tüm bu isteklerin dışında cevaplanmamış sorular vardır:
Bir, söz edilen cinayeti kim işlemiştir?
İki, cinayet nerede ve ne zaman gerçekleşmiştir?
Tüm bu soruları cevaplandıracak olan yaşlı Marple, kalan zamanını ve düşmanını bilemeden hızla yol almak zorundadır.

6 Haziran 2008 Cuma

Ölüm Çığlığı - Giriş


Kitabın Orjinal İsmi: Murder At The Vicarage
Yayın Tarihi: 1930


SAKİN KÖYDEKİ CİNAYETLE İLGİSİ OLANLAR :
Len Clement: Köyün rahibi. Bazen bir din adamına yakışmayacak şeyler düşünüyordu.
Griselda Clement: Rahibin genç karısı. Hiç de iyi bir ev kadını değildi.
Dennis Clement: Rahibin yeğeni. Cinayetin eğlenceli bir şey olduğunu düşünüyordu.
Mary: Rahibin hizmetçisi. Ondan daha kötü bir hizmetçi olamazdı.
Lucius Prothero: Aksi bir adam. Dostlarından çok düşmanları vardı.
Ann Prothero: Prothero'nun genç karısı. Kocasını sevmiyordu. Lettice Prothero: Prothero'nun kızı. Daima dalgın dururdu.
Lawrence Redding: Genç ressam. Bir film yıldın kadar yakışıklıydı.
Dr. Stone: Ünlü arkeolog. Onu kazılardan başka bir şey ilgilendirmiyordu.
Gladys Cram : Stone'un sekreteri. Köydekiler onun adamla evlenmek niyetinde olduğunu söylüyorlardı.
Estelie Lestrange : Güzel bir kadın. Herkes onun sırrını çözmeye çalışıyordu.
Dr. Baydock : Köy doktoru. Gizli bir derdi var gibiydi. Hawes : Rahibin yardımcısı. Sinirleri çok bozuktu.
Martha Price Ridley: Yaşlı bir kadın. Telefon konuşmasına sinirlenmişti.
Amanda Hartnell: İhtiyar bir kız. Fakirler kendisinden nefret ediyorlardı.
Caroline Wetherby: Yaşlı bir komşu. Dedikoduya bayılıyordu. Slack : Polis Müfettişi. Rahibin sinirine dokunuyordu.
Albay Melchett: Polis Müdürü. Durumun çok karışık olduğundan emindi.
ve
Miss Marple

MISS MARPLE'ın elinde şu ipuçları vardı:
  • İki telefon konuşması...
  • Bir tabanca...
  • Bir bavul...
  • Bir pusula...
  • İmzasız bir mektup...
  • Bir saat...
  • Bir küpe...
  • Bir portre...
  • Aksırık sesi...
  • Yarıda kalmış bir pusula...
MİSS MARPLE'ın cinayetleri çözebilmek için şu soruları cevaplandırması lâzımdı:
  • Yedi şüpheli şahıs kimdi?
  • Mrs. Price Ridley'e telefonda kim küfretmişti?
  • O aksırık sesi neydi?
  • Koruda kim ateş etmişti?
  • Gladys gece yarısı ormanda ne arıyordu?
  • Yağlı boya tablo neden parçalanmıştı?
  • Lettice sarı beresini nerede unutmuştu?
  • Ann'den nefret eden kimdi?
  • Lawrence'e neden düşmanlık etmeye çalışıyorlardı?
  • Antika gümüşler değiştirilmiş miydi?
Arka Kapak
Albay Protheroe'nun öldürülmesi St. Mary Mead halkını şaşırtmış ama pek de üzmemişti. Albayı öldürmekle katilin dünyaya büyük bir iyilik yaptığını söyleyen köyün papazı, Protheroe'nun genç ve fingirdek karısını da kocasını öldürmekle suçlamıştı. Peki sadakatsiz Bayan Protheroe ve genç ressam sevgilisi bu konuda ne düşünüyorlardı?

Entrikalarla bezeli gerilimi yine kurnaz Jane Marple çözüyor.

Bu romanda okurla Miss Jane Marple ile ilk kez tanışıyor.

Christie Romanlarındaki Katil...3

Önceki iki yazımızda Christie romanlarındaki katili veya katilleri bulmanın zorluğundan bahsetmiştik. Bu yazımızda ise Türkiye'nin 'en ekşi' platformu olan http://sozluk.sourtimes.org'da bu konuyla ilgili olan bir başlıktan seçme entryler almak istiyorum. Agatha Christie romanlarında katili hiç bulamamak isimli başlıktadaki bir kaç girdiyi sizlerle paylaşmak istiorum.

  • "okuduğunu anlamamaktan ziyade christie'nin benzersiz kurgusu (ki bu kurgu hem diğer polisiye yazarlarının kurgularından farklıdır hem de christie'nin kendi romanları arasında da farklı şekillerde karşımıza çıkar) şüphesiz rol oynar bu durumda. christie ipuçlarını verir aslında, bunların izini sürmek için tecrübeli bir polisiye okuru olmak gerek diye düşünüyorum. ayrıca "katili bulmalıyım" dürtüsüne de gerek yoktur bence, dümdüz de okunsa gayet keyifli romanlardır."
  • "agatha christie romanlarını okurken sona kadar katil bulunamayabilir ancak romanın sonunda katil mutlaka ortaya çıkar... böylelikle katili hiç bulamamak okudugunu anlamamakla aynı kapıya çıkmış olur."
  • "agatha christie romanlarını sondan başa doğru yazdığı için katili bulmak için karakterlerin sözlerini dikkatle incelemeniz gerekir ki, bu da çoğu zaman yanıltıcı ve dumura uğratıcı olabilir."
  • "kitaplarının büyük bir çoğunluğunda ya hercule poirot ya da jane marple olayı çözer.diğer kahramanların konuştukları kısımlara pek dikkat etmeyin.hercule poirot ya da jane marple'in olduğu kısımlarda katilin ipucları verilir.zaten,onlar da bu ipuçlarından cinayeti çözerler."
  • "agatha, katili okuyanlarin cok onceden bulmamasi icin eksik bilgi verir kitabin ortalarinda. sonlara dogru cikartir bu bilgileri ve zaten coktan katilin kim oldugu aciklaniyordur. ve su bir gercektir, katil gibi gözüken hic bir zaman katil degildir. en azindan ihtimaller azaliyor."

5 Haziran 2008 Perşembe

Christie Romanlarındaki Katil...2


Bir önceki yazımızda Christie romanlarında katili bulmanın zorluğundan bahsetmiştik. Buradaysa genel olarak katili bulamama nedenlerinden bahsetmek istiyorum:

  • Herşeyden önce katili tanımlamak ve bulmak için yeterli kanıt olmaması. Veya bir çok kanıt olduğundan hangi kanıtların cinayetle ilgisi olduğuna karar verememek. Hani bir çok Christie romanının baş tarafında 'X'in Elindeki İpuçları' diye bir bölüm vardır ya. İşte bu ipuçları aslında biz okuyucuların da elinde vardır ama işte asıl olan bu ipuçlarını mantıklı bir zeminde ve zaman sırasında düzenlemek. Bu düzenleme işlemi çok zor olduğundan katil bulmak bir hayli güçtür.
  • Birden daha fazla katilin olması. Yani siz bir katil umarken/ararken, birden fazla katille karşılaşabilirsiniz. Hatta öyle romanlar var ki tüm şüpheliler cinayette rol alabilir. Katiller bazen karı-koca, bazen birbiriyle önceden ilişkide bulunmuş insanlar olabiliyor.
  • Christie'nin bizi kandırması. Evet, mesela siz hiç ünlü dedektif Poirot'un cinayet işleyebileceğine ihtimal veriyor musunuz? Ya da gerçek katilin öldürülmüş olması daha doğrusu öldürülmüş rolü yapması. Diğer bir romanda ise cinayeti bire bir anlatan şahsın katil olması. Bütün bunlar ihtimal dışıymış gibi olsa da Christie'nin romanlarında oluyor. Dolayısıyla da katili bulabilmek imkansızlaşıyor.
  • Katillerin çok zeki olması. Bazen gerçek kimliklerini gizleyerek, bazen katili araştırarak (evet katil kendini araştırıyor!), bazen de zekice söz ve davranışlarıyla bizi değişik mecralara sürükleyebiliyor. Örneğin, bir Christie romanında katili bulabilmek için bir katil olamayacaklar listesi hazırlamıştım. Sonradan gördüm ki listenin ilk iki sırasındaki kişiler katilmiş. Yani katiller o kadar zekiydi ki, cinayet o kadar akıllıca kurgulanmıştı ki, gerçek katiller masum listesinin başındaydı.
  • Gerçek katil ile 'bu cinayetin olmasını' isteyenler arasındaki ayrımın çok ince olması. Herhangi bir cinayetten faydalanan o kadar fazla insan oluyor ki tüm bu insanlar birer katil adayı. Hatta o kadar ki katil olmayan birisinin 'tam da hayal ettiği gibi' bir cinayet işleniyor ve bu cinayetin en büyük zanlısı bu şahıs oluyor. Hatta o kadar ki işlemediği cinayetin düşündüğü gibi olması o kişinin de kendisini katil sanmasına neden oluyor. Dolayısıyla biz okur olarak, o kişiye katil etiketini hemen yapıştırıveriyoruz.
  • Psikoloji bilmememiz. Dikkat ederseniz tüm Agatha Christie romanları belirli bir sebepten işlenir. Mesele genellikle para ya da aşktır. Veya maktül katilin bir sırrını biliyordur. Her ne nedenle olursa olsun bu cinayetin mutlaka psikolojik bir yönü vardır. Bu yüzdendir ki dedektifimiz Poirot olayları sadece düşünerek yani küçük gri hücrelerini kullanarak çözümler. Her olayı gözdüğünde mutlaka katilin ve maktülün psikolojik yönünü irdeler.

Christie Romanlarındaki Katil...1


Christie romanlarının en büyük özelliği katili okuyucunun çok zor bulmasıdır.

Aslında katili bulmanız hemen hemen olanaksızdır; sadece tahmin yoluyla birşeyler söyleyebilirsiniz.

Zira bazı ayrıntılar vardır, siz onu farkedersiniz ama cinayetle direkt ilgisi yoktur bunların.

Sadece detektifimiz 'puzzle'daki tüm taşları yerli yerine koyarken bu ayrıntıları da bir yerlere koyar.

Yani okuyucu olarak dikkat ettiğimiz şeyler, aslında Christie tarafından bilinçli şekilde bizim onları farketmemiz için konmuştur.

Biz onları farkederiz ama mutlaka açıklayamadığımız olaylar, ilişkiler veya kanıtlar vardır.

Zaten bir Christie romanındaki her şey açıklansaydı o zaman romanlar cazibesini kaybederdi.

Christie'yi kraliçe yapan ana unsur da sanıyorum romanlarının , insandaki merak duygusunu kamçılayarak, bir solukta okunması.

İşte bu merak duygusunu da katilin kimliğini ustaca gizleyerek başarıyor Christie.

Şahsen, bir Christie kitabını tekrar edeceksem yalnızca son kısmına herşeyin açığa çıktığı kısma bakıyorum. Çünkü o bölüm tüm kitabın özeti şeklinde yazılmış oluyor.

Son olarak, kimse katili bulamıyorum diye üzülmesin, Christie romanlarının tadı katilin ismini ve eylemlerini kitabın sonunda öğrenmekten geçiyor.

Agatha Christie Romanlarındaki Katil-2

Agatha Christie Romanlarındaki Katil-3




Nil'de Ölüm - Giriş


Kitabın Orjinal İsmi: Death On the Nile
Yayın Tarihi: 1937

Nil'deki Yolculuğa Katılanlar

Linnet Ridgeway: Genç bir kız. Çok güzel ve pek zengindi.
De Bellfort:
Linnet'in arkadaşı. Ona güveniyordu.
Simon Doyle:
Bellfort'un nişanlısı. Yakışıklı bir gençti.
Tim Allerton:
Genç yazar. Hayatından hoşnut değildi.
Mrs. Allerton:
Tim'in annesi. Hoş bir bayandı.
Cornelia Robson:
Fakir ama mutlu bir kız.
Van Schuyler:
Cornelia'nın akrabası. Fazla kurumluydu.
Miss Bowers:
Hemşire. Görevi Van Schuyler'e bakmaktı.
Andrew Pennigton:
Linnet'in vasisi. Kurnaz bir adamdı.
Jim Fanthrop: Genç bir avukat. Aklı başında bir insandı.
Terguson: Esrarlı bir yolcu. Çok küstahtı.
Salome Ottorbourne: Yazar kendisini çok akıllı sanıyordu.
Rosalie Ottorbourne:
Salome'in kızı. Aksi ve somurtkandı.
Lousie Bourget:
Linnet'in oda hizmetçisi. Bazı şeyler biliyordu.
Albay Race:
İngiliz gizli istihbarat servisindendi.
ve
Hercule Poirot

Poirot'un Elinde Şu İpuçları Vardı
  • İki şişe tırnak cilası...
  • Bir şal...
  • Bir şişe şarap...
  • Lekeli bir mendil...
  • İnci gerdanlık...
  • Cinayet yerinde bırakılan bir tabanca...
  • Bir su sesi...
  • Bir kaya...
  • Assuan'da bir bahçe...
  • Bir iddia...
Poirot'un Cevaplaması Gereken Sorular
  • Mrs. Ottorbourne kimi görmüştü ?
  • Rosalie'nin derdi neydi ?
  • Tim niçin öfkeliydi ?
  • Terguson aslında kimdi ?
  • Race'in aradığı ajan yolculardan hangisiydi ?
  • Hizmetçi bir şey biliyor muydu ?
  • Van Schuyler'in rahatsızlığı neydi ?
  • Kayayı yukarıdan biri mi yuvarlamıştı ?
  • Miss Ottorbourne gerçekten kimseyi görmemiş miydi?
  • Tabanca nasıl kaybolmuştu ?
Arka Kapak
Linnet Doyle genç, güzel ve zengin bir kadındır. Dünyada her şeye sahiptir... Hatta en yakın arkadaşının sevdiği adama bile. Linnet ve yeni kocası Nil Nehri’nde bir tekne gezisinde ünlü dedektif Hercule Poirot ile tanışırlar. Huzur dolu keyifli bir gezi olmasına rağen Poirot’nun isim veremediği, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna dair içinde bir sıkıntı vardır.