18 Mayıs 2008 Pazar

Agatha'nın Esrarengiz Kayboluşu

Cinayet romanlarının rakipsiz yazarı Agatha Christie'nin, kendisine ün getiren asıl patlamayı bir kitabıyla değil, 1926 yılının 3 Aralık günü esrarengiz şekilde ortadan kaybolarak yaptığını biliyor muydunuz?

İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın tozlu rafları arasında bir süre önce bulunan belgeler, bazılarına göre unutulmuş bir öyküyü yeniden gündeme getirdi. Öykü, Berkshire'da yaşayan Agatha Christie adlı, fazla ünü bulunmayan genç bir yazarın otomobilinin Guilford'da terkedilmiş şekilde bulunmasıyla başlıyor. Kapıları açık, kaza geçirmiş gibi yolun ortasında duran otomobil tamamen boştu. Bir görgü tanığı, otomobilden çıkan kadını sağ gördüğünü söylüyordu, ancak kadın bulunamıyordu. Kayıtlar araştırıldı, otomobil Christie'ye aitti. Dedektifler, her türlü olasılığı göz önünde bulundurarak, bölgede geniş çaplı bir araştırma başlattılar. Ancak araştırma sonuçsuz kaldı.

Olay, esrarı yüzünden pek çok İngiliz'in ilgisini çekerken, hükümet de konuyla ilgilenmeye başladı. İngiltere'nin en ünlü dedektifleri bölgeye akın ettiler. Olaya, ünlü dedektif tiplemesi Sherlock Holmes'un yazarı Conen Doyle'un bile karıştığı rivayet ediliyor; hatta inanılıyor ki, esrarın çözümü de onun elinden olmuş...

ÇARLİSTON MERAKI

Guilford yakınlarındaki bir otelde caz yapan bir müzik topluluğu, bütün bölgeye dağıtılan fotoğraflarından, her akşam çaldıkları lokalde çarliston yapan genç kadını tanıdılar. Polise başvuran cazcılar, 11 gün boyunca bulunamayan Agatha'nın yerini bildirdiler. Polis otele geldiğinde, kayıtlarda 'Christie' soyadına rastlamadı. Ancak 'Neele' soyadlı genç kadın tariflere uyuyordu. Sorgulama yapıldı, Agatha, kimliğini hemen açıklamak yerine, dolambaçlı bir yol seçti. Afrika'dan gelmiş bir turist olduğunu iddia ediyordu. Daha sonra hafızasını yitirdiği yalanına başvurdu.

Agatha Christie'nin soyadını kullandığı ve kendisiyle aynı yaşta olan Nancy Neele adlı kadın ise, Christie'nin kocasının, kendisinin kaybolduğu hafta sonunda buluşmaya hazırlandığı metresinden başkası değildi. Agatha, bütün dikkatleri üzerine çekip, kocası ile metresinin hafta sonu planlarını mahvetmekle kalmamış, onların yasak ilişkilerini hem kamuoyunun, hem de polisin dikkatine de sunmuştu.

Boşanmayla sona eren bu macera Agatha'yı ünlü yaparken, kocası Albay Archie Christie'yi, bütün soruşturma masraflarını devlete ödemek gibi bir yasal yükümlülükle karşı karşıya bıraktı.

Agatha Christie'nin 11 Kayıp Günü

Kaynak:http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=-60759

Hiç yorum yok :